23 Nisan 2013 Salı

Nijerya'da Yüzen Bir Okul


Nijerya'da Makoko topluluğunda suda yaşamak çok alışıldık bir yaşam biçimi. Nehir boyunca kazıklar üzerine inşa edilen evlerde, balıkçılık yaparak güç şartlar altında yaşayan 100 bin insan yaşıyor ve ana ulaşım aracı olarak kano kullanıyor. Nehir, hayatın etrafında döndüğü bir merkez gibi daha çok. Fakat topluluk oldukça yoksul; başta çevresel kirlilik ve diğer faktörler sonucu yaşanan ölümler, zor koşulların henüz okul çağındaki çocukları çalışmak için okuldan ayrılmaya zorladığı bir hayat.. Tüm bunlar, banliyödeki işleri hiç kolaylaştırmıyor. Toplulukta her eve ortalama dört çocuk düşüyor ve çoğunluğu eğitimini tamamlayamadan okuldan ayrılmak zorunda kalıyor.



Makoko'daki zorluklar bu kadarla da kalmıyor. 40 milyon nüfuslu, Lagos gibi bir modern şehrin karşısında bu nehir kıyısı banliyöleri, sağlıksız yaşam koşulları ve görüntü kirliliği gibi nedenlerle iyice göze batar olmuş. Hükümet son olarak geçtiğimiz yaz "anti-banliyö" hareketi başlatarak, kazıklar üzerine kurulu bu banliyö evlerinden kurtulma planını yürürlüğe koymuş. 


Fakat Nijerya doğumlu, Hollanda'da yaşayan mimar Kunle Adeyemi, nehirlerde kurulabilecek "sürdürülebilir bir yüzen topluluk" idealiyle ortaya çıkarak biraz kafaları karıştırmış gibi görünüyor. 



Adeyemi, ilk iş olarak firmasıyla birlikte kollarını sıvayıp bir yüzen okul tasarımına başlamış. 3 katlı, 100 öğrenci kapasiteli bu okul, bölge ihtiyaçlarını ve potansiyelini ortaya koyabilecek bir prototip teşkil ediyor. En azından öyle olacağı umuluyor. Okul, 256 plastik duba üzerinde yüzüyor ve konstrüksiyonda yerel kaynaklardan elde edilen ahşap kullanılmış. Üçgen çatılı bu tasarımın en güzel noktalarından biri de, çatısındaki güneş panellerinin, okulun enerji ihtiyacını karşılaması. Bunun yanında, yağmur suları da tuvaletlerde değerlendiriliyor. 



Okulun toplam maliyetinin yalnızca 6.250 dolar gibi düşük bir rakam olması, böyle sürdürülebilir ve pek çok alanda da uygulanabilir bir tasarımın üzerine gitmek konusunda cesaret verici. Tıpkı bu okul gibi, yüzen evler, yüzen hastaneler ve benzeri kamusal yapılar böyle düşük bir bütçeye ve kendine yetebilecek şekilde inşa edilebilir. Zaten okulun Adeyemi için önemi de bunlara vurgu yapmasından geliyor. 
Adeyemi, aşağıdaki resimde gösterilmeye çalışıldığı gibi, özellikle küresel ısınmanın getirdiği yükselen nehir suları gibi dezavantajların, avantaja çevrildiği; maliyetlerin düşürülüp, zaten zor şartlarda yaşayan insanlar için çok daha sağlıklı ve ucuz bir hayat kurulabilmesinin hayalini kurmuş. Dilerim, gerçekten son derece uygulanabilir olan bu tasarı hayata geçer ve banliyölerin insani şartlardan uzak, zor ve sağlıksız koşulları, yerini aşağıdaki gibi iç açan bir tabloya bırakır.



2 yorum: